3 Haziran 2020

Bölümümüzün araştırma faaliyetleri dışında kalan en temel görevi eğitim öğretimdir. Kurulduğu günden itibaren büyük bir titizlikle yürütmeye çalıştığımız eğitim öğretim faaliyetlerimizin temelindeki yaklaşımın özü, öğrenenin konuyu yeniden üretimine dayanıyor. Bu öğrenilen konunun öğrenen tarafından adım adım yeniden oluşturulurken (yani yazarken) öğrenilmesi ile oluyor. Tahta kullanımının ve konu anlatımının uzun sürmesinin sebebi budur. Konunun kullanılan araçları (tanım ve teoremler) ve araçların kullanımı (çözülen problemler) yeniden oluşturulurken matematiksel altyapı da öğrenenin aklında (ve hatta öğretenin de) yer ediniyor. Öğretici konuyu yeniden üretmenin nasıl yapıldığını bazı dikkat edilmesi gereken noktalara parmak basarak tahtada gösterir. Sınavlar da öğrencinin öğretilen matematiğin kullanımına ve altyapısına ne kadar hakim olduğunu anlamak üzere kısıtlı zamanda ve durumlarda geri üretimi ne kadar yapabildiğini ölçer.

Mart Ayı’nın başında ortaya çıkan salgının oluşturduğu yeni duruma hazırlıksız yakalanmış olmamıza rağmen bölüm olarak elimizden geldiğince eğitim öğretim faaliyetlerimizi sürdürmeye çalıştık. Bu bağlamda vermekte olduğumuz tüm kalabalık kitle dersleri için ders videoları ve ders notları hazırladık. Yüzlerce saatlik videoların yanında birçok hocamız çeşitli online platformlarda öğrencileriyle yüz yüze ders veya problem çözme seansları gerçekleştirdi.

Doğası gereği matematiğin online dersleri takip ederek, video izleyerek ya da ders notlarını çalışarak gerçek anlamda öğrenilebileceğini düşünmüyoruz. Salgın sebebiyle ders verme sürecinde yapılan değişiklik, yani çevrimiçi ders notları/videolarının takibi, öğrenme kısmını özünde değiştirmiyor. Tabii ki teknik, motivasyonel kısıtlar kaçınılmazdır. Mesela öğrenci kafasına takılan bir noktayı anında soramaz da mesajlaşma yoluyla yapar. Yüz yüze derslerin kesildiği tarihlerde ileri bir tarihte siz değerli öğrencilerin Yaz ayları içinde ya da Güz dönemi başında tekrar kampüse döneceği ve yüz yüze eğitim yapma fırsatı bularak eksik kalan konuları tekrar etme şansımızın olacağını öngörüyorduk.

Bu yeni durumdaki esas zorluk ölçmede ortaya çıkıyor. Çünkü klasik matematik eğitimindeki ölçmeyi güvenli ve güvenilir yapabileceğimiz metodu henüz bilmiyoruz. Anlattığımız konular en az 300 yıldır biliniyor. Her alanda uygulamaları olduğundan yazarak yaptığımız çözümleri verecek algoritmalar iyi biliniyor ve ağda yaygın olarak bulunabiliyorlar. Bu da hem ölçmeye çalıştıklarımıza uygun bir sınav ortamını bulmamızı hem de ortama ve ölçme standartlarına uygun sınav hazırlamamızı çok zorlaştırıyor. Ayrıca online sınavların tahmin ettiğimiz ve edemediğimiz birçok kusuru olduğunu düşünerek online sınav yapmayı, en azından kitle derslerinde, uygun bulmadık ve bunu her platformda dile getirdik.

YÖK’ün geçenlerde yaptığı açıklama sonrası oluşan ve bizim planlarımızla çelişen ortamdan en az zararla çıkabilmek adına üniversitemiz rektörlüğüne bir öneri sunduk. Öneri metnini ekte bulabilirsiniz. Önerimiz üniversite üst yönetimince kabul edilmedi.

Üniversite üst yönetiminin aldığı karardan bağımsız olarak siz öğrencilerimizin bu süreci en az kayıpla atlatması ve mağdur olmaması için elimizden geleni kararlılıkla yapmaya devam edeceğiz.

Saygılarımızla Kamuoyuna Duyurulur.

O.D.T.Ü. Matematik Bölümü

EK: ODTÜ-MATH 2020 Bahar Dönemi Önerisi


Last Updated:
03/06/2020 - 21:32